‘Gerçekten şanslıydık’
NSP’nin (Dutch Sports Press) düzenlediği bir tura göre, fotoğrafçılar Feyenoord ile Ajax arasındaki KNVB Kupası yarı finalinde kendilerini güvensiz hissettiler. Hollandalı spor muhabirleri ve fotoğrafçıları organizasyonu, yarışmanın ardından fotoğrafçılardan tepkiler topladı ve bunun bir kopyasını KNVB ve Feyenoord’a gönderdi.
Geçen hafta başlarında De Kuip’te işler ters gitti. İlk dakikada, kontrolden çıkan bir havai fişek eyleminin neden olduğu muazzam bir duman gelişimi nedeniyle oyun durduruldu. “Ben atmosferik olayların, parlamaların ve bazen biraz dumanın büyük bir hayranıyım. Bu güzel fotoğraflara ve atmosfere katkıda bulunuyor. Ancak Çarşamba farklı bir düzendeydi. İşaret fişeklerimiz ve büyük patlamalarımız oldu. Zirveden sonra Fotoğrafçılardan birinin tepkisi, düzinelerce kar maskeli taraftarın ayakta kalması, bana biraz dikkatli olmam için sebep verdi” şeklinde oldu.
Yazı video altında devam ediyor
Kendini bir ‘savaş bölgesinde’ hisseden başka bir fotoğrafçıya göre, durum ‘kötüleşiyor’. “Saat 18.15’te geldiğimde mobil birimden yüzlerce kişi tazyikli su ve atlı polis tarafından girişte her şey kordon altına alındı. Gezici birimin muhtemelen kimseyi içeri almama talimatı verdiği için basın odasına gidemedim. Ajax otobüsü gelene kadar. Tüm pahalı ekipmanlarınla o aptalların yanında olmak korkutucu, eğer sana saldırırlarsa hiç şansın yok, eğer görevliler seni geride bırakmamızın daha iyi olacağı konusunda önceden uyarılırsa. Çünkü hedef yoğun havai fişekler ve sis bombaları geliyor, o zaman Feyenoord’un organizasyonuyla biliniyordu.”
İlk meşaleler yakıldığında fanatik taraftarların karşısına yine bir fotoğrafçı daha oturdu. “İşaret fişekleri atmaya başladıklarında, sadece güvende olmak için kapüşonumu kaldırdım, patlamalar gelip duman yoğunlaştığında artık kendimi o kadar güvende hissetmiyordum. Ağlar olduğu için gerçekten şanslıydık, aksi halde çok daha fazla kaza oldu” diyor bir meslektaşı tarafından desteklenen fotoğrafçı. “Neyse ki tuhaf sis perdesinin karşısında oturuyordum ama orada oturan birçok meslektaşım da dahil olmak üzere insanlar için korkuyordum. Bir meşaleyi severim ama bu tüm sınırları aştı. ‘korkunç yönetilemez’ durum.”